Fotoğrafın geçmişi, ölümü, nostaljiyi içinde barındırması ve sabit olması; buna karşın insan zihninin dinamik olması fotoğrafın sınırlarını araştırmama sebep oldu. Fotoğrafın, bireyi ve otobiyografik belleğini yansıtabilmesi için sürekli olarak yenilenmesi ve dönüşüme uyumlu hale gelmesi gerekmekte. Bu yüzden fotoğrafları belirli aşamalar içeren çeşitli müdahaleler uygulayarak değiştiriyorum. Düşsel olanla gerçek dünya arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak başka bir dünya, bir zihin güncesi elde etmeyi amaçlıyorum.