Yaşadığımız dekadansta melankolinin evrimleşmiş temsilini, renkli bir buhranın içinden tasvir ediyorum. Kullandığım cinsiyetsiz ruhların ve bedenlerin dilini, izleyicinin “sınırları” ile buluşturup yeni ve devingen anlamlara alan açmasını amaçlıyorum. İzleyici, ikililikten uzak akışkan hislerle tanımları sorgularken, anlamın dolayısı ile üretimin bir parçası haline geliyor.