Kimlik, bilgi, hatıra gibi kavramlar, belleğin dinamik yapısıyla yeniden inşa edilebilmekte ve bu kavramlara dair yeni okumalar oluşabilmektedir. Toplumsal sosyalizasyon çevresinde, başka bir değişle, kolektif aktarımla şekillenen bellek ve kimlik, bireyi kolektif suç ya da mağduriyete ortak kılabilmektedir. Aile, okul, ulus gibi etkenler kimlik inşasında belirleyici rol modeller ve ideolojiler sunabilmektedir.