Portrenin ölümsüzlük yolunda atılmış en önemli adımlardan biri olmasının yanı sıra sanatçının bir portreyi ele alırken ruhsal birikimini de dışa vurduğu bir tür personası olduğunu düşünüyorum. Somutlaştırma kavramına maruz kalmış bu portreler, sadece fiziksel olanı söylemenin dışında ifadenin psikolojik olarak da dışa vurumu şeklinde değerlendirilebilir. Bu yaklaşımla resimlerimde bilinç ve bilinçdışı, görünen ile saklı kalan, sezgisel ve kavramsal ifadeler üzerine izlenimlerimi yoğunlaştırıyorum.