Damla Gök
Üretimlerimde, bugün biçimleri tüm olumsuzluklarından budayıp sentetik olarak ideal formları ile ensestli bir tekrarda kurgulamaya dayalı zorlamalar içindeyken, tüm farklılıklardan vazgeçmeleri öteliyorum. Katıksız bir reflekse imkan tanıyan empirik bir tavrı üslup edinmeyle, kabuğumun gerisinde kalan biçime değin birikimlerimi ve imgeleri çarpıştırarak ayrılıklar kompoze ediyorum. Ortaya çıkan kontrast serbest kaldığında, beden ve biçimler bozulup imgeler kodlanmış belleklerini aşarak ‘’şeylere’’, kendiliklerine dönüşüyor.